19 Haziran 2008 Perşembe

eskiyi eskitmek


televizyon izlemekten o kadar sıkılıyorum ki bazen, zaten az izlediğim için, her izlediğimde sıkılır oldum.ben de bindim dün arabaya, bana en uzak olan en yakın yere gittim. Eski yere. Eski akranlara. Eskiden bir şarap şişesi dönerdi, artık herkesin kendine ait bir şişe şarabı var. ben bilemedim,elim boş gittim. biri paylaştı kendininkini. Çünkü bi tek onunki kırmızıydı. Nasıl göründüğümü hiç ama hiç ama hiç umursamadığım zamanlar geldi aklıma orda geçen. Elif'in deyimiyle "koku geldi!".Çok keskin bir koku. Bir şeyin değil eskinin kokusu! Bi süre sonra komik olmayan şeylere de güldüğümü farkettim.Ve gitme vaktinin geldiğini...
geri dönerken yolda, orda bilerek bıraktığım ama asla bırakmak istemediğim bir şey bıraktığımı farkettim. bana dair olmayan, sadece denkleme doğru oturduğundan, kendimi bürüdüğüm o duruş. Samimiyet önemli şey... ! Ne gerek var artık, bırakalım bu eskiyi sitilize ettiğimiz modernist ilişki kurmaları! Sahici olalım, ya da olayım...! 
yeniler eskileri kolay kolay eskitemiyor çünkü .

Hiç yorum yok: